Blog sahipleri genelde Google'ın ücretsiz hizmeti Blogger'dan yani blospot.com uzantılı blog sitelerinden Wordpress tabanlı kendi alan adlarıyla yayın yapan sitelere geçer ya da bloggerdan devam edip özel alan adı kaydettirirler. Ben ise tam tersini yapmış bulunuyorum. Wordpress tabanlı kendi web alanımda kendi alan adımla barınan sitemi 2 yıllık yayın hayatından sonra ücretsiz hizmet alacağım gezitatilrehberi.blogspot.com adresine taşıdım. Yazıları aktarmak çok zor olmadı ancak resimleri aktarmak için tek tek uğraşacağım sanırım. Sağlık olsun en azından güvenlik açığı problemi, ücretli tema sorunu, hosting masrafı, alan adı masrafı gibi dertlerden kurtulmuş oluyorum. Zaten günde 20-30 tekil ziyaretçinin uğradığı bu pratik tecrübelere dayanarak oluşturulmuş bloga masraf etmenin de lüzumu yok diye düşünüyorum. Yayın yapmak isteyen, paylaşmak isteyen her yerden paylaşabilir.
Gezi, tatil, seyahat konularında rekabet oldukça yüksek. Genelde ilk sıraları tur şirketleri, uluslararası acentalar vs. alıyor. Sonrasında spesifik aramalarda alt sıralarda ve diğer sayfalarda birkaç gezginin tecrübelerini paylaştığı bloglara rastalayabiliyorsunuz. Esasında o bloglar heyecan verici gibi görünseler de çoğu içerik yönünden epey zyaıf. Ne gezdikleri yerlere dair güzel elle tutulur bilgi vermişler ne de pratik ipuçları ve seyahate çıkacaklar için gerekli olabilecek bilgilere. Ben naçizane üşenmediğimde yazdığım yazılarda buna epey özen göstermeye açlışıyorum. Gittiğim ülke ve şehirde kolay ve ucuz ulaşım nasıl olur. Araba kiralanır mı? Ülke içi uçak mı tren mi otobüs mü? Nereler gezilip görülmelidir? Gezilip görülecek yerlerin önemi nedir? gibi sorulara yanıt verme çerçevesinde hazırlamaya çalışıyorum. Başarılı olamadıysam affola.
0 yorum:
Yorum Gönder